1 Gözlem: Yaşanılan duruma ya da anlaşmazlığa dair gözlemimizi, işin içine kişisel yargımızı veya değerlendirmemizi karıştırmadan dile getirebilmektir. Örneğin; “Dün eve gece yarısında geldin ve bana bu konuda bir haber vermemiştin. Benim geç geleceğine dair bir bilgim yoktu.” dediğimizde içinde yorum olmayan bir gözlem ifade etmiş oluruz. “Geç geleceğin konusunda bana bir haber verme gereği bile duymadın.” dersek duruma kişisel bir yorum katmış oluruz.
2 Duygu: Gözlemlediğimiz olay ve duruma dair ne hissettiğimizin farkında olmak ve bunu ifade etmektir. Kırıldık mı,korktuk mu, mutlu mu olduk, uzak mı hissettik, kızdık mı vb. Bunu yaparken ben dili kullanmak gerekir. Örneğin,“Senden geç geleceğine dair bir haber almamışsam seni merak ediyorum ve endişeleniyorum.”
3 İhtiyaçlar: Tanımladığımız bu duyguların temeln temelinde yatan ve karşılanan ya da karşılanmayan ihtiyaçlarımızı ifade etmektir. İhtiyaçları dile getirirken de ben dili kullanmak gerekir. Örneğin, “Eğer bir akşam eve her zamankinden daha geç geleceksen, bundan haberdar olmaya ihtiyaç duyuyorum.”
4 İstek/ Rica: İhtiyacı karşılayacak somut ve şu anda yapılabilir bir isteği olumlu bir dil kullanarak ifade etmeyi içerir.
Örneğin, “Eve geç geleceğin belli olduğunda bana mümkünse telefonla, değilse mesaj atarak iletebilirsen, ben de gereksiz yere kaygılanmamış olurum. Bunu yapman mümkün mü?”
Şiddetsiz iletişimin kendimizi ifadeye etmeye yönelik bölümü, bu dört unsuru sözlü olarak ya da başka iletişim kanallarıyla açıkça paylaşmaktır. Böylece, “Ne gözlemliyorum? Ne hissediyorum? Neye ihtiyacım var? Yaşamımı zenginleştirmek için karşımdakinden ne istiyorum?” sorularına yanıtlarımızı ifade etmiş oluruz. Diğer bölümü ise, karşımızdaki kişiye, onun açısından bu dört unsuru ifade edebilmesi için fırsat yaratmayı içerir. Onun gözlemlediği, hissettiği ve ihtiyaç duyduğu şeylere dair bir tahminimiz varsa bunu paylaşarak ve doğruluğunu ona danışarak araştırırız. Sonrasında da onun isteğini söylemesini Şiddetsiz iletişimin kendimizi ifadeye etmeye yönelik bölümü, bu dört unsuru sözlü olarak ya da başka iletişim kanallarıyla açıkça paylaşmaktır. Böylece, “Ne gözlemliyorum? Ne hissediyorum? Neye ihtiyacım var? Yaşamımı zenginleştirmek için karşımdakinden ne istiyorum?” sorularına yanıtlarımızı ifade etmiş oluruz. Diğer bölümü ise, karşımızdaki kişiye, onun açısından bu dört unsuru ifade edebilmesi için fırsat yaratmayı içerir. Onun gözlemlediği, hissettiği ve ihtiyaç duyduğu şeylere dair bir tahminimiz varsa bunu paylaşarak ve doğruluğunu ona danışarak araştırırız.
• Gençlerden, yoğun bir duygulanım yaşadıklarında kendilerine ‘Dur!’ diyerek dürtüsel davranışları durdurmaları istenir. Bu aşamada problemi tanımlamaları hedeftir.
• Ardından ‘Düşün!’ basamağı ile çözümlerin neler olabileceği gözden geçirilir.
• Seçilen ve uygulanan çözüm ise ‘Değerlendir!’ basamağında gözden geçirilerek eyleme dökülür.
