Çokça duyuyorum; “Birbirimizi sevdiğimiz halde neden ilişkiyi yürütemiyoruz?”
Çünkü konuşulmayan üstü örtülen küçük kırgınlıklar ileride büyük sorunlara yol açabiliyor. Oysa ki “Aman bununla idare edeyim.” demek yerine, kendimizi anlatsak, duygularımızdan bahsetsek, “Ben üzülüyorum. Bu bana böyle hissettiriyor.” Şeklinde suçlamadan kendimizi ifade etsek belki de sorunları büyümeden çözeceğiz.
İkincisi partnerimizle birbirimize ayırdığımız zamanın azalmasıdır. İş temposu, çocuklar, hayatın karmaşası içerisinde birçok kişi partner rolünü unutuyor. Birbirimize ayırdığımız zaman dilimlerinin olması gerekir. Televizyon, tablet, gündem… Bütün bunlardan uzak sadece hayallerinize ilişkinize odaklı geçirdiğiniz küçük zamanlar ve yine haftalık yaptığınız rutinler, hobiler, yeni şeyler öğrenmek, yeni yerler görmek ilişki dinamiklerinizi canlandıracaktır.
Üçüncüsü ise bitmek bilmeyen, içinden çıkılamayan çatışmaların sürüp gitmesi. Unutmayın ki ilişkide amacımız haklı çıkmak, kazanmak değildir. Bir savaşta değiliz. Olması gereken şey anlaşılmaktır. Amacınız haklı çıkmak değil, partnerinize kendinizi anlatmak çözüm bulmak olsun.
Siz de ilişkinizde “sevgi hala var, ama artık çok yıprandık” diyorsanız belki bir yardım almanın zamanı gelmiştir.

