Güçlü Görünme Yorgunluğu

Yorulmadın mı sürekli “Nasılsın?” denildiğinde “İyiyim.” demeye zorlamaktan kendini? Aslında kırıldığında, canın yandığında bile “Ben hallederim ya. Milletin ne derdi var bu da sorun mu? Bana benden fayda. Ben hep güçlü durmalıyım. Bir de ben yük olmayayım.” diyerek kendine yabancılaşmaktan? Bu cevaplar aslında bizim içimizde derin bir boşluğa yol açıyor. Güç demek hiç olumsuz duygu”Güçlü“Güçlü Görünme Yorgunluğu” yazısının devamını oku

Aynı Şeyi 100. Kez Konuşuyorsanız…

Aynı şeyi yüzüncüye konuşuyoruz. Evet sürekli aynı şeyleri konuşurken bulabilirsiniz kendinizi tartışmalarda. Aynı konular tekrar tekrar temcit pilavı gibi gündeme geliyor olabilir. Peki neden? Çünkü aslında siz o konuyu çözmemişsinizdir. Orada kişinin size söylemek istediği şey “Sen beni anlamıyorsun!” derken benim duygumu anlamıyorsundur. Anlaşılmayan şey çözülmeyen şey davranışlar, beklentiler değildir. Duygudur, duygudaşlıktır. Partnerlerdeki en büyük”Aynı“Aynı Şeyi 100. Kez Konuşuyorsanız…” yazısının devamını oku

Neden Çocukluğumuzu Hatırlamayız?

Ben hiç çocukluk çağı anısı hatırlamıyorum. Acaba neden? Bu aileniz iğrenç, kötü, despot insanlar olduğu için değil. Çocuklukta eğer kaos içinde yetişmiş biriysek beynimiz, amigdalamız hep aktiftir. Bu da bizim anılarımızı depolamamızı engeller. Sürekli siz de çocukken etrafınızdaki insanların ne düşündüğünü, ne hissettiğini, mimiklerini okumak zorunda kaldıysanız beynimizin amigdala denilen bölgesi hep aktif haldedir. Bu”Neden“Neden Çocukluğumuzu Hatırlamayız?” yazısının devamını oku

İlişki mi? Güç savaşı mı?

Dikkat ettiniz mi günümüz ilişkileri artık oldukça kısa sürüyor ve duygusal bağlar oldukça zayıflamış durumda. Peki neden? Çünkü pek çok kadın aslında güçlü erkek istediğini söylese de kadınlar güçlü erkek değil yanında güçlü hissettikleri erkekleri isterler. Kadınlar sahiplenilmek ister. Korunmak, kollanmak ister ama biraz özgürlüklerine müdahale edildiğinde “Sen beni kısıtlıyorsun! Sen beni baskılıyorsun!” der. Aslında”İlişki“İlişki mi? Güç savaşı mı?” yazısının devamını oku

Severek Ayrılanlar

Çokça duyuyorum; “Birbirimizi sevdiğimiz halde neden ilişkiyi yürütemiyoruz?” Çünkü konuşulmayan üstü örtülen küçük kırgınlıklar ileride büyük sorunlara yol açabiliyor. Oysa ki “Aman bununla idare edeyim.” demek yerine, kendimizi anlatsak, duygularımızdan bahsetsek, “Ben üzülüyorum. Bu bana böyle hissettiriyor.” Şeklinde suçlamadan kendimizi ifade etsek belki de sorunları büyümeden çözeceğiz. İkincisi partnerimizle birbirimize ayırdığımız zamanın azalmasıdır. İş temposu,”Severek“Severek Ayrılanlar” yazısının devamını oku

Belki Değişir!

Çokça duyuyorum “Hocam partnerim değişse tüm sorunlar çözülecek tek sorun bu.” Kimse zorla değişmez. Yapabileceğiniz şey partnerinizi değiştirmek değil, ilişkinin dinamiklerini dönüştürmektir. İstemeyen bir insanı değiştiremeyeceğinizi unutmayın ama yapabileceğiniz şey ilişkideki iletişiminizi, sınırlarınızı, beklentilerinizi, rollerinizi değiştirmek dönüştürmek olabilir. İlişkinin dinamikleri değiştiğinde partnerinizle olan ilişkiniz de değişmiş olacaktır zaten. Birincisi sınırlarınızı net çizin. Neyi isteyip neyi”Belki“Belki Değişir!” yazısının devamını oku

Narsistle Tartışmak!

Narsistle tartışmayı kazanabilmek mümkün mü? Elbette ki hayır! Bu siz hatalı olduğunuz için, suçlu olduğunuz için değil. Çünkü narsist seni önemsemeyecek, dinlemeyecek bile. Tam tersi seni görmezden gelecek, alaya alacak, manipüle edecek ve en sonunda seni çıldırtıp “Bak gördün mü? Sen böylesin zaten.” diyerek tartışmadan çıkacaktır. Alaycı mimikler, küçümseyici tavırlar, “Ne alakası var? İş öyle”Narsistle“Narsistle Tartışmak!” yazısının devamını oku

Gerçekten Partnerinizi Tanıyor musunuz?

Partnerinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz? Gelin mini bir test yapalım. Partnerinizin en sevdiği yemek hangisi? Çocukken en çok olmak istediği şey neymiş? Mutsuz olduğunda onu mutlu edebilecek en küçük şey ne? Mutsuz olduğunda yaptığı ilk şey ne? Mutlu olmak için ihtiyaç duyduğu en küçük şey ne? Hayalini kurduğu tatil nasıl bir şey? Bu gibi soruları”Gerçekten“Gerçekten Partnerinizi Tanıyor musunuz?” yazısının devamını oku

Aşkın Gizli Anahtarı: “Küçük Anlar Büyük Bağlar”

İlişkimizi nasıl canlı tutarız? Bazen yanındayım dercesine küçük bir dokunuş, işten eve geldiğimizde kapının gülümseyen bir suratla açılması, işe gitmeden önce partnerimizin bizim için kahve yapması, bizim bugün çok yorgun bir gün geçirdiğimizi fark edip bizim için yemek hazırlaması, benim sevdiğim bir şeyi önceden düşünüp mutlu edebilecek jestleri kendisinin düşünmesi. Bunlar aslında basit gibi gözüken,”Aşkın“Aşkın Gizli Anahtarı: “Küçük Anlar Büyük Bağlar”” yazısının devamını oku

Çoğu Çiftin Düştüğü Tuzak: “Zaman Bulamıyoruz”

Çift terapisine gelenlerin en çok sorduğu soru şu oluyor:‘Bizim için çok mu geç?’ Ve bu sorunun altında genellikle büyük bir endişe var:‘Acaba biz onarılamaz noktaya mı geldik?’ Benim cevabım şu: Hayır, çoğu zaman geç değil. Çünkü ilişkiyi onarmak, yeniden bağ kurmak her zaman mümkün.Ama burada önemli olan nokta şu: Ne kadar erken destek alırsanız, süreç”Çoğu“Çoğu Çiftin Düştüğü Tuzak: “Zaman Bulamıyoruz”” yazısının devamını oku

Çoğu Çiftin Düştüğü Tuzak: “Zaman Bulamıyoruz”

Biz zamanı! Günlük hayatın akışı içerisinde iş, okul, sorumluluklar, çocuklar… Kaybolup gidiyoruz. En büyük problem çiftler arasında gördüğüm anne baba rollerinin sürüp partner rollerinin ortadan kaybolması ama hayatta farklı rollerimiz vardır. Sadece ebeveynlik rolünden ibaret değilsiniz. Hadi gelin beraber bu “Partner rolleri nasıl aktifleştirebiliriz?” bir göz atalım. Yapılması gereken şey haftada bir gün bile olsa”Çoğu“Çoğu Çiftin Düştüğü Tuzak: “Zaman Bulamıyoruz”” yazısının devamını oku

Belirsizliğe Tahammülsüzlük

Sen de belirsizlik eşittir negatiflik gibi mi algılıyorsun? Birçoğumuzun en büyük hatası elimizde olumlu ya da olumsuz kanıt olmamasına rağmen belirsiz durumları olumsuz olarak yorumlamak oluyor. “Eyvah, ya şöyle olursa, ya böyle olursa!” Bir sürü felaket senaryosu geçip duruyor kafamızdan. Belirsizliğe tahammülsüzlüğü yüksek, mükemmeliyetçi, kontrolcü, garantici, eleştiriye açık olmayan, hata yapmaktan korkan bireylerin en büyük”Belirsizliğe“Belirsizliğe Tahammülsüzlük” yazısının devamını oku

İlgi mi, Tehlike mi ?

Beni çok seviyor, bana çok ilgi gösteriyor, bir dediğimi iki etmiyor, hep benim önceliklerimi önemsiyor, kendi sınırlarından taviz veriyor, demek ki “ben onun için özelim” dediğiniz, ama sonrasında aniden terk edildiğiniz, “hiç anlamadım hiç başta böyle değildi” diyerek şaşırdığınız, ilişkiler yaşarken kendinizi buluyor olabilir misiniz? Belki de senin o ilgi sandığın, özel hissetmek sandığın şey,”İlgi“İlgi mi, Tehlike mi ?” yazısının devamını oku

Dırdır Bitmez, Sen Tükenme!

“ Zor İnsanlara Karşı Stratejiler” Tekrarlayan, dırdır yapan kişilerle iletişim kurarken nelere dikkat etmeliyiz? Yapmamız gereken şey etkin dinlemek. “Bunu bunu mu söylemek istedin? Seni doğru mu anladım “  diyerek karşı tarafı anladığınızı ona hissettirebilirsiniz. Yine yapabileceğiniz başka bir şey? “Aynı şeyi tekrar söylüyorsun, şu anda kendini nasıl hissediyorsun” diye sorarak, karşımızdakinin duygusunu önemsediğimizi ona”Dırdır“Dırdır Bitmez, Sen Tükenme!” yazısının devamını oku

Neden Dırdır Yaparız: “Tekrar Edilen Sözler, Çözülemeyen Duygular”

1. Anlaşılamama Kaygısı Kişi, söylediğinin karşı tarafça tam olarak anlaşılmadığını hissettiğinde tekrar etmeye eğilimlidir. Bu, “Beni duymuyorlar” ya da “Gerçekten ne demek istediğimi kavramadılar” duygusundan kaynaklanır. 2. Kendi bakış açısına saplanma (Bilişsel katılık) Bazı insanlar tartışma sırasında kendi perspektifine o kadar odaklanır ki, diğer bakış açılarını işitemez. Bu durumda, aynı argümanı farklı şekillerde dile getirerek”Neden“Neden Dırdır Yaparız: “Tekrar Edilen Sözler, Çözülemeyen Duygular”” yazısının devamını oku